Müzik Birimi

 

 

        Sanat ve spor etkinlikleri birimi, bir ana eğitim birimi olup bu birimde; resim, grafik, fotoğrafçılık, sinema, seramik, heykel, hat, vitray, ebru, bale gibi görsel; müzik, tiyatro, drama, edebiyat gibi sözel ve işitsel; güzel sanat ve spor dallarında özel ilgi ve yeteneği olduğu belirlenen üstün yetenekli çocuk/öğrencilerin bireysel yeteneklerinin farkında olmalarını ve kapasitelerini geliştirerek en üst düzeyde kullanmalarını sağlayacak etkinlikleri uygulama imkânı sağlanır. 

 

       Birimimizde bütün müzik aletleri mevcut olmakla birlikte kurumumuza devam eden öğrencilerimizin tamamına yakının istekleri ve yetenekleri doğrultusunda özel eğitim ve uygulamalı dersler verilmektedir. Kurum olarak hedeflerimiz arasında her birey yetenekleri doğrultusunda bir müzik aleti kullanabilir düşüncesini uygulamaya koymaktı ve nitekim başarılı olduk. Merkezimize devam eden öğrencilerimiz her yıl geleneksel olarak düzenlenen Bilsem şenliklerinde eğitimini almış olduğu enstrümanı ile programda aktif olarak rol almaktadır.

MÜZİK BİRİMİ PROGRAMI

 

      Müzik birimi olarak müzik eğitimi almak isteyen öğrenciler istedikleri eğitim doğrultusunda belirli bir süreç içersinde alacakları eğitime hazırlanırlar. Belli bir müziksel yaşantı temel alınır ve o temel doğrultusunda bir plan ve program yapılarak belirli hedeflere ulaştırılmaya çalıştırılır. Müziğin insan hayatındaki rolü ve mesleki olarak da eğitimsel sanatsal niteliği düşündürülerek, öğrencinin çevresi özellikle müziksel çevresi ile daha bilinçli ve etkili bir iletişim kurması sağlanır. Müziksel davranış kazandırma ve müziksel davranış değişikliği oluşturma sürecinde öğrenci ilgi duyduğu müzik alanına farkındalık göstererek adapte edilir. Ayrıca alacağı bu eğitim öğrenci devam ettiği süre boyunca proje aşamasına kadar gider. Yozgat Bilsem olarak müzik biriminin Ö.Y.G (Özel yetenekleri geliştirme) programına devam eden öğrencileri ile proje çalışmaları yapılmaktadır ve yapılacaktır.

 

ÜSTÜN YETENEKLİ BİREYLER KİMLERDİR

 

        Çağdaşlaşmanın önemli ölçütlerinden biri toplumun özel eğitime verdiği önemle ölçülmektedir. Gün geçtikçe karmaşıklaşan ve büyüyen dünyamızda farklı bir statüye sahip olan ve diğer insanlara göre doğuştan sahip oldukları bazı özellikleriyle, kendilerini farklı kılan üstün yetenekli insanların özel eğitime ihtiyacı vardır.   

          

      Doğuştan sahip oldukları bazı özellikleriyle kendilerini farklı kılan ve ayrıca özel eğitime

ihtiyacı olan, sürekli arttırdıkları enerji ile farklı öğrenme, düşünme, algılama ve beceri ile kendilerini belli eden özel yetenekleri açısından yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren bireylerdir. Üstün yetenek, doğuştan gelen bir özellik olup okul öncesi dönemde hatta bebeklik döneminde çocuğun davranışlarında, öğrenme hızında, yüksek düzeydeki motivasyonunda, yaratıcılığında, farklı düzeydeki üretkenliğinde v.b. davranışlarında kendini gösterir. Büyüdükçe dünyaya bakış açısındaki önem, yaşam felsefesi ve çağdaş düşünce yapısı onun diğer insanlardan ne derece farklı olduğunu ortaya koyar.

 

     Bireyin müziksel özellikleri genellikle çocukluk döneminin ilk yıllarında kendini belli eder. Bilhassa müziksel yeteneğinde farklılık olan çocuklarda, bebeklik döneminde müziksel oluşum, gelişim, değişim ve biçimlenmenin erkenden başladığı bilinmektedir. Özel müziksel kımıldanmalar, hızlı bir gelişim içersinde kendini gösterir.

 

     Çocuğu diğer çocuklardan ayırt eden bir konuma yerleştirir. Müziksel açıdan farklılık gösteren çocuğu, öncelikle ailesi ve yakın çevresi fark eder. Doğduğu andan itibaren söylenilen ninnileri, dinletilen müzikleri seçici, ayırt edici ve kabullenici özelliğiyle minicik beynine yerleştiren bebek, üç -dört yaşına geldiğinde de ezgileri rahatlıkla ifade edebilir ve unutmaz. Müziğe karşı yeteneği normalin üstünde olan çocuk, 3–4 yaşında müzik aleti çalabilir ve kuvvetli ritim tutabilir.

 

 

 

ÜSTÜN YETENEKLİ ÖĞRENCİLERDE MÜZİK EĞİTİMİ

 

     Müzik eğitimi, "bireye, kendi yaşantısı yoluyla amaçlı olarak belirli müziksel davranışlar kazandırma" ya da "bireyin müziksel davranışında kendi yaşantısı yoluyla amaçlı belirli değişiklikler oluşturma" sürecidir. Müziğin eğitimsel işlevi, bireysel, toplumsal, kültür ve ekonomik işlevlerinin düzenli, etkili, verimli ve yararlı bir biçimde gerçekleşmesini sağlayıcı davranışlar geliştirmeye dönük müziksel öğrenme-öğretme etkinliklerini ve bunlara ilişkin düzenlemeleri kapsar.

       Bir diğer araştırmada ise beyin fonksiyonlarının yüksek düzeyde ve hızlı olarak çalışmasından ortaya çıkan, toplumun %5'inde rastlanan üstün yetenek ve hüner özelliği karakteristik olarak dört ana grupta incelenmiştir.

 

1. Düşünme boyutu   

2. Duygusal boyutu

3. Fiziksel boyutu

4. Sosyal boyutu

 

     Müzik eğitimi almak isteyen bireyler istedikleri eğitim doğrultusunda belirli bir süreç içersinde kendilerini hazırlarlar. Belli bir müziksel yaşantı temel alınır ve o temel doğrultusunda bir plan ve program yapılarak belirli hedeflere ulaşılmaya çalışılır. Müziğin insan hayatındaki rolü ve mesleki olarak da eğitimsel sanatsal niteliği düşünülürse, birey çevresi özellikle müziksel çevresi ile daha bilinçli ve etkili bir iletişim kurar.

 

 

              BİRİM ÖĞRENCİLERİMİZLE YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALAR

                                                                                               

      Yozgat Bilsem olarak faaliyete geçtiğimiz yıldan bu yana kurumumuza devam eden öğrencilerimizle birçok konser ve dinletiler verdik ve Yozgat'ta bir ilki gerçekleştirerek çok çeşitli enstrümanların bir araya gelerek oluşturduğu orkestramızı halka sunduk. Sunmaya devam edeceğiz.

 

    2008–2009 Eğitim-Öğretim yılında müzik birimi öğrencileri ile Yozgat il kültür müdürlüğü konser salonunda Yozgat yöresine ait Türk Halk Müziği dinletisi verildi

 

 

Üstün yetenekli çocukların müzik yeteneklerinin doğru anlaşılıp doğru tanımlanması, çocuğa verilecek olan müzik eğitiminin iyi planlanması ve saptanan hedefler doğrultusunda sağlıklı yürütebilmesi çok önemlidir. Bu nedenle müzik eğitimi çocuğun hayatında daha farklı bir önem taşımaktadır. Çocuk yaptığı işi seviyor ve de mutluysa başarılı olacaktır.

     ! Müzik alanında üstün yetenekli olan çocuğun zekâ gelişimi bu alanda farklı ilerlerken, bazı becerileri de yaşına uygun olacaktır. Bu beceriler aileler tarafından geri kalma olarak yorumlanmamalı ve diğer becerileri gelişsin diye, çocuğa baskı yapılmamalıdır.

 

   Öğrencilerimizin bireysel istek ve yetenekleri dikkate alınarak büyük bir titizlik ve disiplinle yeteneklerini geliştirme yönünde çalışmalar yapılmaktadır.

   ! Bu çocuklar, hızlı ve farklı bir gelişim içersinde oldukları için zamanı iyi kullanmak gereklidir. Hem akademik hayatı, hem de sanatsal gelişimi çok iyi planlanmalıdır.

     Ritim hayatın dengeleyicisidir düşüncesiyle isteyen öğrencilerimizle mümkün olduğunca bu tür çalışmalar yapılmaktadır. Onlara göre vücudun dengesi nasıl kalbin ritmine bağlı ise müziğin dengesi de temel olan müzik ritmine bağlıdır.

 

  Kurumumuzun bize sunmuş olduğu imkânları değerlendirerek çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Müzik biriminde bulunan bireysel çalışma odaları öğrencilerimizin daha sağlıklı çalışmalarını sağlamaktadır.

 

 

 

 

 

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

 

 

GÜZEL TESADÜF:870 yılında ünlü İslam düşünürü ve matematikçi Farabi aynı zamanda tasavvufla da ilgileniyor ve ud kullanıyordu. Bir gün yine Farabi ud çaldıktan sonra biraz ara verip dinlenmek ister ve udunu divanın üzerine bırakır. Gelince birde ne görsün fareler udun göğsünün bazı yerlerine birkaç delik açmıştır. Neyse alır ve tekrar çalmaya başlar, udun sesi o kadar güzel tınlar ki ve bu zamandan sonra udun göğsündeki kafes dediğimiz delikler sistemli bir şekilde özellikle konur.

 

—W.Amedeus MOZART'IN ilk bestesini beş yaşında yaptığını.

 

—Seslere ilk olarak adlar vermeyi düşünen kişinin Romalı filozof Boethius (M.S. 480–524) olduğunu ve La'dan başlayarak dizideki seslerin her birini bir harfle adlandırdı. Ondan çok daha eski olan ve seslerin iniş çıkışlarını gösteren ve 'işaret' anlamına gelen 'Neuma'lar bu sistemle birlikte yedinci yüzyılda kullanılmaya başlandı. Bunlar ancak bestenin sahibinin anlayacağı türden işaretler olarak hatırlatıcı bir işlev görüyorlardı ve melodiyi yaklaşık olarak ifade ediyorlardı.

 

 

    —İlkel çağlarda maden, ağaç ve taş işçiliğinin ilerlemesi ile matematikte yaşanan gelişmeler, enstrüman çeşidini arttırdığını.